13 Kasım 2016 Pazar

Yazmanın İyileştirici Gücü Üzerine

Yazan, çizen insanları çok önemsiyorum. Çünkü yazmak insanın kendini dinlemesi, kendisi hakkında, dünyası hakkında düşünmesini tetikliyor. Okumak da öyle keza ama yazmak çok başka… Yıllar sonra yazdıklarını okumak ve kendinle ilgili değişimi görmek zaman zaman utanç verici olabilirken zaman zaman da gurur kaynağı olabiliyor. Kurmaca yazmak ise bambaşka bir evren, bambaşka bir süper güç bana göre.

Bazen kendimle ilgili keşke çok iyi bir yazar olabilseydim ya da çok güzel sesli bir yorumcu diye düşlüyorum. Bu yeteneklere sahip insanlara çok imreniyorum. Keşke herkes yazmanın ve müziğin sihirli gücünü keşfedebilmiş olsa. Sanırım o zaman dünya hayallerimizin de ötesinde güzel bir yer olurdu. Vakitsizlikten yakındığımız her bir dakikanın, saniyenin önemini çok daha iyi kavrayabilirdik belki. Çünkü yazmak insanın durup dinlenmesi, dinlemesi demek…

Bu bloğu açalı bir yılı geride bıraktım, ama ben bile yazmak konusunda tembel davranıyorum. Bir iç dökme olarak, yazarak güçleneceğimi düşündüğüm, hayal ettiğim bu yolda ben bile kendimi yalnız bıraktım.